İnsaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi: “Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmek Zorundayız”
DEPREM ÇALIŞTAYI VE AKADEMİK TOPLANTILAR GERÇEKLEŞTİRİLDİİnşaat Mühendisleri Odası, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılı dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenledi.
“Kıyı Ege’de Deprem Gerçeği ve Afet Yönetimi” başlıklı çalıştayda akademisyenler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek afet önlemlerini değerlendirdi.ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Afet Risk Yönetimi Yuvarlak Masa Toplantısı kapsamında, yapı güvenliği ve afet yönetimi ele alındı.Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu ile yapı-zemin ilişkisi, deprem yönetmeliklerinin yeterliliği, yapı malzemeleri ve afet sonrası yeniden yapılanma süreçleri masaya yatırıldı.
“DEPREM, BİR DOĞA OLAYIDIR ANCAK YIKIM ÖNLENEBİLİR”Başkan Semih Uçar, Türkiye’nin aktif bir deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak geçmişte yaşanan yıkıcı depremleri şu sözlerle değerlendirdi:
Bilindiği üzere coğrafyamız, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer almaktadır. Nitekim tarihimiz boyunca yaşadığımız büyük depremler ve bu depremlerin bizlere yaşattığı acılar deprem gerçeğini sıklıkla bize hatırlatmıştır. 1939 Erzincan, 1999 Gölcük, 2011 Van, 2020 İzmir ve son olarak hepimizin hafızasında derin izler bırakan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri… Ne yazık ki bu tarihler ve şehirler, yalnızca bir doğa olayı olan depremin yeterli önlemler alınmadığında nasıl can ve mal kayıplarına yol açan büyük felaketlere dönüştüğünü bizlere hatırlatan simgeler haline gelmiştir.
“YAPILARIMIZI GÜÇLENDİRMEK ARTIK ERTELENEMEZ BİR GÖREVDİR”Uçar, Türkiye’nin mevcut yapı stokunun riskli ve yetersiz olduğunu belirtti.
Yıkılan binalar, enkaz altında kaybedilen hayatlar, ağır hasar gören şehirler ve yerinden yurdundan olan on binlerce insan… Bu tablo, doğanın değil, aslında insan eliyle yapılan hataların bir sonucudur. Bilim insanlarının ve meslek odalarının yıllardır vurguladığı gibi, yapı stokunun güvenliği, doğru kentleşme politikaları ve etkin denetim mekanizmaları hayati önem taşımaktadır.
“DEPREME KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER MALİYET DEĞİL, GELECEĞE YAPILAN YATIRIMDIR”Uçar, afetlere yönelik yatırımların maliyet unsuru olarak değil, gelecek nesillerin yaşam hakkını koruma amacı taşıyan bir yatırım olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Mevcut tehlikeyi göz önünde bulundurarak, bilimi ve teknik uzmanlığı merkeze alan politikaları ivedilikle hayata geçirmek zorundayız. Afetlere karşı alınacak önlemler bir maliyet unsuru olarak değil, geleceğe yapılan bir yatırım olarak görülmelidir. Biliyoruz ki güvenli yapılaşma, yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de yaşam hakkını korumanın temel taşlarından biridir.
TMMOB: “RİSKLİ YAPI STOKUNUN DÖNÜŞÜMÜ KAÇINILMAZDIR”İnşaat Mühendisleri Odası, depreme karşı etkin mücadele için yetkililere sundukları raporların dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesinin önüne geçmek mümkündür. Hatalardan ders çıkarmak ve daha güvenli bir gelecek için harekete ülkemiz için artık kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Türkiye genelinde düzenlenecek seminerler, çalıştaylar ve kongrelerle farkındalığın artırılacağı belirtilirken, bilim insanları ve mühendislerin çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için çalışmalara devam edileceği vurgulandı.