NASA’nın keşif aracı Mars’ta daha önce hiç görülmemiş bir şey buldu!

DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ DOKUYA SAHİP KAYANASA’nın Perseverance adlı keşif aracı, Mars yüzeyinde yürüttüğü araştırmalar sırasında bugüne kadar karşılaşılmamış bir kaya dokusu keşfetti. Bilim insanları, alınan örneğin Dünya’ya getirilerek incelenmesi halinde Mars’ın jeolojik yapısı ve geçmişine dair önemli ipuçları sağlayabileceğini belirtiyor.
MARS KEŞİF ARACINDAN HEYECAN VERİCİ ÖRNEKNASA’nın açıklamasına göre Perseverance, Mars’ta topladığı 26. kaya örneğini analiz etti ve bu kaya parçasının diğer örneklerden farklı bir dokuya sahip olduğu tespit edildi.
“Silver Mountain” adı verilen kaya örneği, gelecekte Dünya’daki laboratuvarlarda incelenmek üzere mühürlü bir numune tüpüne yerleştirildi.
NUMUNELER EN ERKEN 2025’DE DÜNYA’YA GELECEK!NASA, Mars’tan alınan kaya örneklerini Dünya’ya getirme sürecini hızlandırmak için farklı senaryolar üzerinde çalışıyor. Şu anki planlara göre, numunelerin Dünya’ya dönüşü en erken 2035, en geç ise 2039 yıllarında gerçekleşebilir.
NASA Yöneticisi Bill Nelson, bu örneklerin Mars ve evren hakkındaki bilgimizi kökten değiştirebileceğini belirterek şunları söyledi:
“Bu örnekler, Mars’ı ve evreni anlama biçimimizi değiştirme potansiyeline sahip. Gelecekte bu örnekleri Dünya’daki en gelişmiş laboratuvarlarda inceleyerek büyük keşifler yapabiliriz.”NASA Bilim Misyon Direktörü Nicky Fox ise, kaya örneklerinin Dünya’ya dönüş sürecinin hızlandırılmasının öncelikli hedefleri arasında olduğunu vurguladı.
PERSEVERANCE’IN YENİ KEŞİF NOKTALARIMars’ın Jezero Krateri’nden tırmanarak çıkan keşif aracı, gezegenin kuzey kenarına doğru hareket ediyor. Burada dört farklı bölgeyi ziyaret ederek yeni numuneler toplayacak.
Bilim insanları, bu süreçte elde edilecek verilerin Mars’ın geçmişte yaşama elverişli olup olmadığını anlamada kritik öneme sahip olduğunu düşünüyor.
NASA, Perseverance tarafından toplanan örneklerin Mars’taki geçmiş su varlığına, jeolojik süreçlere ve olası yaşam izlerine ışık tutabileceğini belirtiyor. Mars numunelerinin Dünya’ya getirilmesiyle birlikte, insanlığın Kızıl Gezegen’deki geçmiş ve potansiyel geleceği hakkında daha fazla bilgiye ulaşması bekleniyor.