Önce Adapazarı şehiriçi trafiğinde yaşanan ve cep telefonları ile görüntülenen o anlara bakalım..
Bu fotoğraftan sonra yine Adapazarı şehiriçerisinde trafikte sürücüler arasında çıkan başka bir araç sürücüsü tarafından görüntülen o kavga da bu…
Şimdi gelelim anlatmak istediğim konuya..Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir araştırma, Türkiye genelinde en kötü araç kullanan şehirler listesinin zirvesinde Sakarya’nın yer aldığını gösterdi.
Trafik yoğunluğu açısından değil, sürücülerin kurallara uyma oranı, agresif sürüş davranışları ve genel trafik kültürü açısından yapılan bu değerlendirme, şehrin trafiğinin ne kadar sorunlu hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Trafikte neredeyse her an bir tartışmaya şahit olmak mümkün. Kurallar hiçe sayılıyor, sürücüler birbirine karşı saygısız davranıyor ve gerginlik adeta şehir trafiğinin bir parçası haline gelmiş durumda.
Önündeki araçtan yol isteyen bir sürücü, takip mesafesini neredeyse 30-40 santimetreye kadar düşürerek selektör yapabiliyor.
Öndeki araç hafifçe frene dokunsa kaza kaçınılmaz olur. Korna sesleri susmuyor, herkes birbirinden hızla yol istiyor, kaos her geçen gün büyüyor.
Toplu taşımada da durum farklı değil.
Dolmuş ve minibüs şoförleri, kendi kurallarını kendileri belirliyor. Yolcu alıp almamak tamamen şoförün insiyatifinde, arkada oluşan uzun kuyruklar ise çoğu zaman umursanmıyor. Ancak kendilerine yol verilmediğinde büyük tepkiler verebiliyorlar. Küçük bir hataya verilen karşılık ise çoğu zaman tartışmaya, hatta yumruklaşmaya kadar varabiliyor.
Peki bu gerginliğin önüne nasıl geçilir?
Öncelikle Sakarya’nın katı trafik kurallarına ihtiyacı var. Elektronik denetleme sistemleri (EDS) yaygınlaştırılmalı, hatalı sürücüler asla cezasız bırakılmamalı. Radar kontrolleri artırılmalı, trafik ihlalleri anında tespit edilerek caydırıcı cezalar uygulanmalı.
Ancak cezalar tek başına çözüm değil. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da büyük önem taşıyor. Trafikte saygı, sabır ve kurallara uyum konusunda şehrin genelinde kapsamlı kampanyalar düzenlenmeli. “Bu Şehir Hepimizin” gibi projeler desteklenerek sürücülerin bilinçlenmesi sağlanmalı.
Ayrıca trafik düzenlemeleri ve altyapı çalışmaları hızlandırılmalı.
Kavşak düzenlemeleri, raylı sistem ve metrobüs gibi toplu taşıma çözümleri devreye alınmalı. Alternatif ulaşım imkanları artırılmadıkça, trafik sıkışıklığı ve beraberinde gelen agresif sürüş alışkanlıkları devam edecek.
Sakarya, bu gerginliği hak etmiyor. Trafikte herkes sanki farklı bir ruh haline bürünüyor, sabır ve saygı unutuluyor.
Oysa bu şehirde hepimiz yaşıyoruz, aynı yolları kullanıyoruz.
Çözüm için birlikte hareket etme zamanı geldi. Gerekli düzenlemeler yapılmazsa, trafik kaosu ve kavga ortamı devam edecek.
Artık bir şeyler yapılmalı. Hem de hep birlikte!
(Bu yazıda görsel olarak kullanılan fotoğraflar. medyabar, halk54 ve adagaste adlı internet sitelerinden alınmıştır.)