Bize bir şey oldu.
Güzel olan her şeye karşı bir şüphe ile yanaşıyoruz.
İyi güzel olanı anlattığınız zaman, hemen bir refleks oluşuyor.
Oysa hepimiz etten kemikten yaratılmış canlılarız.
Duygularımız var.
Güzel yaptığınız şeylerden duyduğunuz olumlu şeyler mutlu eder insanı.
Konuyu uzatmayalım.
Bir kaç gün önce medyabar.com da, “Seah’ta bir gün diye” bir yazı yazdım.
Bu haberi kaçırmayın Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir gün Devamını Oku Özetle bir BT(Tomografi) çekiminde gördüklerimi yazıya döktüm.
Hiç bir abartı olmadan, sadece yaşadıklarımı.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Durumda, tomografi servisinde çalışanların yaklaşımı.
Hastalara sıcak yaklaşımları, güler yüzleri, sabırları.
Gazeteci olduğumu kimse bilmeden, bizzat kendi gözlemlerimi.
Öyle yorumlar geldi ki aslında şaşırmadım.
Çünkü insanların duygu durum hallerini mesleğim gereği görüyorum.
Herhangi bir konu hakkında, güzel şeyler duyulduğunda altında bir şey aranıyor.
Ben hastane dört dörtlük, her şey tıkırında demedim ki.
Sadece BT bölümünde kaldığım süre boyunca gözlemlerimi yazdım.
Hem de hiç abartmadan.
Yani benim orada çalışanlara karşı şirin olmak gibi ne derdim olacak.
Muhtemel bir daha gidersem tanımayacaklar.
Ama işini iyi yapanlara, teşekkür de etmeyeceğiz.
Bu kadar mı önyargılıyız.
Bu kadar mı her şeye şüphe ile bakıyoruz.
Eğer bu yazı orada çalışan herhangi birini motive ettiyse, ne mutlu bana.
Eğer o yazı orada çalışan birini ,”Demek ki, iyi olmak fark ediliyor. Böyle devam o zaman” dedirttiriyorsa; bana yeter.
Bu hayatta bize en iyi gelecek karşılıksız bir teşekkürdür.
Sağlıcakla kalın.