Türkiye’nin dört bir yanında meydana gelen olaylar hepimizi derinden etkiliyor. Otel yangınları, çöken binalar, depremler, maden kazaları, afetler ve trafik kazalarında onlarca insanımızı kaybettik. Bu trajik olaylar, ihmallerin trajikomik yönlerini de gözler önüne sererken, hepimizi daha da öfkelendiriyor.
Bu acı tecrübeler, bizlere yaşadığımız kentlerin afetlere ne kadar dirençli olduğu sorusunu
hatırlatıyor. Öncelikle belirtmek isterim ki ne kimseyle bir derdim var, ne de bir zorum. Bu yazıda, merkez ilçelerden yola çıkarak belediyecilik anlayışını değerlendirmek istiyorum. Son dönemde belediye başkanlarının performansını değerlendirirken karşılaşılan tablo oldukça düşündürücü.
Belediye başkanları, sosyal medya fenomenlerine taş çıkartacak şekilde bir yarış içerisine girmiş durumda. Günlerini video çekimleri, sarılma ve öpme kareleri ile iyi efektlerle süslenmiş paylaşımlar yaparak geçiriyorlar.
Ancak burada en önemli soruyu sormak gerekiyor: Belediyeciliğin gerçek sorumlulukları nerede?
Elbette sosyal medya kullanımı, halkla iletişim ve hizmetlerin tanıtımı açısından önemli bir araç. Ancak ortada tanıtılacak bir hizmet yoksa, sosyal medya paylaşımları yalnızca göz boyamaya yarar. Hizmet yani belediyecilik yoksa sosyal medya paylaşımları sadece bir gösteriden ibaret kalır.
Belediyecilik; altyapı, üstyapı, sosyal projeler, ulaşım, kentsel dönüşüm ve imar düzenlemesi gibi konulara odaklanmayı gerektirir. Maalesef bu konularda ciddi adımlar atan bir belediye başkanı görmek neredeyse imkansız. Sosyal medya ile gündemde kalmaya çalışan başkanları görüyoruz.
Bu yazıda, Sakarya’nın merkez sayılabilecek dört ilçesine odaklanarak değerlendirme yapmak istiyorum:
Mesela sosyal medya ile yetinen Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, kentin en büyük ve potansiyeli yüksek ilçelerinden birinin başında. İmar ve aykırı yapılaşma konusunda çok iddialar yer alırken dışarıya karşı katı tutum sergilenme çabası refleks olarak yorumlanıyor. Kaçak yapıyı görmek isteyenlerin belediyeye gitmesi öneriliyor.Diğer yandan Serdivan’ın arka sokakları hala köy görünümünden kurtulamamışken, Osman Bey sosyal medyada eğlenceli içerikler paylaşmayı tercih ediyor. Şuan hedefi olmayan Serdivan, 15 ilçeyi geride bırakabilecek bir potansiyele sahip. Sosyal medyada yalnızca görüntü oluşturmak yerine ilçenin gerçek ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirmesi hayal edilirken, muhalefette bu konuda ciddi manada eleştiriliyor.
Diğer yandan Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, ilçede değişim iddiasıyla göreve geldi. Ancak bu değişim, somut bir şekilde halk tarafından hissedilemedi. İlçenin girişindeki atıl görüntü, eski yerleşim yerlerinin bakımsızlığı karşısında Şenol beyin katkısı görülmedi.
Özellikle Erenler’in yarısının gaz kokusu nedeniyle sokağa döküldüğü anlarda düğün fotoğrafları paylaşan Dinç, yetkisi ve yapacağı bir iş olmayan konularda halkın yanında yer alması beklentisini farkında değil. O acil anlarda bile Dinç’in düğün fotoğrafları paylaşması unutulmuyor.
Olumsuzluklarla anılan Şenol beyin vizyonu, hedefi ve amacı konusunda kamuoyunu tatmin etmesi ve adımlar atması gerekiyor. Erenler’de hâkim olan olumsuz algıyı değiştirmek için belediyeciliğin rutin işlerinin ötesine geçmesi şart. Halkın “yazık oldu” dediği bir başkan olmak yerine, çözüm üreten bir liderlik göstermeli. Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, kentsel dönüşüm ve altyapı çalışmalarında somut adımlar atan bir isim. Şov yapmak yerine halkın arasında olarak, Adapazarı’nın dönüşümüne katkı sağlıyor.
Özellikle Ada Hayat projesi ve köylerde yapılan çalışmalar, halkın takdirini kazandı. Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içerisinde başlatılan dönüşüm projeleri, diğer başkanlar için örnek olmalı.
Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu ise ilçede genel bir memnuniyet oluşturmuş durumda. Halk mevcut durumdan hoşnut olduğu için 20.yıla doğru Karakullukçu’nun birkaç dönem daha aday olması halinde seçimi rahatlıkla kazanacağı düşünülüyor.
Ancak bu durum, yeni projeler geliştirme gerekliliğini ortadan kaldırmıyor. İlçedeki doğal büyüme ve betonlaşma konularında daha bilinçli bir planlama yapılması gerektiği aşikârken, Karakullukçu’nun bununla övünmesi garipseniyor.
Sevgili belediye başkanları, siz bu makamlara sosyal medya fenomeni olmak için seçilmediniz.
Sosyal belediyecilik elbette önemlidir; ancak bu, belediyeciliğin temel görevlerini ikinci plana atmak anlamına gelmemeli. İlçelerinizi güvenli, modern ve yaşanabilir bir hale getirmek için çalışmalısınız.
Bu şehir, geçmişiyle gurur duyduğu kadar geleceğiyle de umut dolu olmak zorunda. Ancak bu, vizyonsuz ve plansız bir yönetim anlayışıyla mümkün değil.
Çiçek dağıtmak, bebek öpmek ve fotoğraf paylaşmakla sınırlı bir belediyecilik anlayışı, bu şehrin gerçek ihtiyaçlarına cevap veremez.
Sizlerden daha güçlü bir yönetim, daha modern bir şehir ve daha güvenli bir gelecek bekliyoruz.
Lütfen, bu kentin gerçeklerini görmezden gelmekten vazgeçin.
Özellikle Osman Bey ve Şenol Bey’e sözüm.
Aksi takdirde, halkın size olan güveni tamamen kaybolur ve maziyi dürbünle aramak zorunda kalırız.