Atatürkçü Düşünce Derneği ‘Demokrasi Şehitleri’ni andı

Atatürkçü Düşünce Derneği Sakarya Şubesi, Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önüde demokrasi şehitleri için anma programı düzenledi. 
Programda şehitlerin fotoğraflarının yer adlığı pankartlar açıldı ve Atatürkçü Düşünce Derneği adına dernek başkanı Sebahat Demirtaş, basın açıklamasını okudu.
Demirtaş’ın okuduğu açıklama ise şu şekilde:
Değerli Basın üyeleri, Değerli Emniyet görevlileri, DeğerliSakarya Halkı!31. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda devrim şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.Demokrasi şehitleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine, laik ve demokratik değerlere, Atatürk devrimlerine ve ulusal egemenliğe bağlı kalarak, bu değerleri korumak ve savunmak için hayatlarını feda eden kişilerdir. Bu kişiler arasında askerler, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, öğrenciler ve sivil toplum aktivistleri bulunmaktadır. Cumhuriyet karşıtı gerici, bölücü, irticai, faşist, terörist ve emperyal güçlerin saldırılarına, darbe girişimlerine ve komplolara karşı direnmiş, halkın iradesini ,hukukun üstünlüğünü,insan haklarını ve özgürlüklerini savunmuşlardır.Asteğmen Mustafa Kubilay; 23 Aralık 1930’da Menemen’de şeyh Esat Efendi adlı bir dervişin önderliğindeki bir grup yobaz tarafından, Cumhuriyet aleyhine ayaklanmaya kalkışanlara karşı mücadele ederken hunharca katledilerek şehit edilmiştir. Kubilay, Cumhuriyet tarihimizin ilk demokrasi şehididir.70’li yılların başında 12 Mart 1971 faşizmiyle başlatılan Sivas, Çorum, Maraş katliamları; Abdi İpekçi cinayeti ve ardından 12 Eylül darbesi ve böylece emperyalizm projesi sırasıyla, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkan gibi ulusal aydınları, namuslu gazetecileri, toplum önderlerini katlederek yolunu temizlemiştir. Bugün adliye koridoralarında, cadde ve sokaklarda hilafet, şeriat çığlıkları bize başarılı olduklarını yazık ki göstermektedir.Muammer Aksoy: 31 Ocak 1990’da evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak şehit edilmiştir. Atatükçü Düşünce Derneği kurucusu olan Aksoy; hukukçu,akademisyen,yazar ve siyasetçiydi. Muammer Aksoy’un suçu laiklik, hukuk devleti, demokrasi, cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinin savunucusu olmaktı.Bahriye Üçok: 6 Ekim 1990’da Ankara’da, kendisine gönderilen bombalı paketin açılmasıyla şehit edilmiştir. Üçok ilahiyatçı, yazar, gazeteci, siyasetçi ve kadın hakları savunucusudur. Türkiye’nin ilk kadın ilahiyat profesörüydü. Laiklik ve kadın-erkek eşitliği konularında öncü rol oynamıştır.”Ben Atatükçüyüm, ben cumhuriyetçiyim, ben laikim, antiemperyalistim, ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın beni. Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır.” diyen Uğur Mumcu 24 Ocak 1993’te evinin önünde arabasına konulan bombanın patlatılmasıyla katledilerek şehit edildi.Ahmet Taner Kışlalı: 21 Ekim 1999’da Ankara’da, evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu şehit edilmiştir. Kışlalı, siyaset bilimci, gazeteci,yazar ve eski milletvekilidir. Laiklik, demokrasi, insan hakları ve hukuk konularında önemli çalışmalar yapmıştır.Hendek doğumlu Ali Gaffar Okkan Diyarbakır Emniyet müdürü iken, 24 Ocak 2001’de silahlı saldırıya uğrayarak şehit edildi. 2000 yılında Hizbullahçı terör örgütüne darbe vurmuş, Diyarbakır halkının sevgisini kazanmış ve baba olarak anılan çok sevilen bir emniyet müdürüydü. Onunla birlikte bu saldırıda polis memurları, Sabri Kün, Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selehattin Baysoy ve Atilla Durmuş şehit edildiler. Bu vatan evlatlarının suçu barışı ve güvenliği sağlamaktı.18 Aralık 2002’de katledilen tarihçi yazar Necip Hablemit’in oğlu da emparyalist güçlerin projelerine çomak sokmuştu.Demokrasi şehitleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olan laiklik ve demokrasi değerlerini yaşatmak için canlarını vermişlerdir. Laiklik devletin din işlerine karışmaması, dinin devlet işlerine karışmamasıdır. Herkesin inanç özgürlüğüne sahip olması, kanunların herkese eşit uygulanması ve bilimsel düşüncenin egemen olması anlamına gelir. Demokrasi ise halkın iradesinin egemen olduğu, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, güçler ayrılığı ilkesine dayanan, hukukun üstünlüğüne bağlı, katılımcı ve çoğulcu bir yönetim biçimidir. Laiklik ve demokrasi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleridir. Bu ilkeler anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bu ilkeleri korumak ve geliştirmek her Türk vatandaşının görevidir.Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmak, çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak ve gelecek kuşaklara aktarma öncülüğü ve sorumluluğunun bilincindeyiz. Demokrasi Şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Onların bıraktığı bayrağı yükseltmek için çalışıyor, Onların yolunda yürüyoruz.