Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir dönemde sermaye düşmanlığı yapmadık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 asgari ücretiyle birlikte çalışanları enflasyona ezdirmeme sözlerine sadık kaldıklarını ve 21 yıllık dönemde hiçbir zaman sermaye düşmanlığı yapmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen “Ortak Paylaşım Forumu”na katıldı.

Burada konuşma yapan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

“TİSK, 60 yılı aşan tarihi boyunca ülkemizdeki işverenlerin temsilcisi olarak önemli bir görev icra ediyor. Kamu, işçi, işverenden oluşan çalışma hayatımızın 3 ana aktöründen biridir. Konfederasyonumuz ekonomimizin lokomotifleri arasında yer alıyor. Konfederasyonumuz asgari ücret sürecinde de son derece yapıcı bir tavır sergiledi. Rasyonel bir çerçevede görüşmeler yürütüldü. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 lira olarak belirlenen asgari ücretin tüm işverenlerimize de hayırlı olmasını diliyorum. Yeni asgari ücretle çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü bir kez daha yerine getirmiş olduk. 

Bizim ilk ve öncelikli kriterimiz Türkiye’ye ve aziz milletimize hizmettir. Türkiye için çalışan, Türkiye için hayal kuran, Türk ekonomisinin büyümesi için taş üstüne taş koyan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Bu ülkeden kazandığını kendisiyle birlikte bu milletin refahı için sarf eden her yatırımcı için destek olmak asli görevimizdir. 21 yılı geride bıraktığımız hiçbir dönemde sermaye düşmanlığı yapmadık. Bugün bile acı ile hatırlanan 28 Şubat dönemindeki sermayeyi renklere bölen anlayış başta olmak üzere ülkemiz ekonomisine zarar veren hiçbir yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz.

“Milli bekamıza yönelik saldırılar arttı”

Son dönemde milli bekamızın teminatı olan kardeşliğimize yönelik saldırıların yoğunlaştırıldığına şahit oluyoruz. Net söylüyorum, bu saldırıların en önemli sebepleri Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumadaki kararlılığı ile Filistin davasındaki dik ve tavizsiz duruşudur. 

Silahlı kuvvetlerimiz, emniyet birimlerimiz terör örgütlerine nefes aldırmıyor. Tam bağımsız Türkiye ülkümüz Allah’a hamdolsun adım adım gerçeğe dönüşüyor. Eski Türkiye’ye alışık olanların bundan rahatsız olması tabiidir. Küf kokan tartışmaları yeniden piyasaya sürme girişimleri asla masum değildir. Köken, inanç, kıyafet üzerinden ayrıştırmak isteyenlerin amacı milli birlik ve beraberliğimizi dinamitlemektir. İç kalemizi çökertmelerine izin vermeyeceğiz. Bu zehirli tartışmaları süratle geride bırakmamız gerekiyor.

“Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz”

Ayrılıklar yerine ortak noktalara odaklanarak 85 milyon Türkiye Yüzyılı için güçlerimizi birleştireceğiz. Bunu başardığımızda önümüze çıkabilecek hiçbir engel tanımıyorum. Çok daha büyük başarılar ülkemizi bekliyor. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize sahip çıkalım. Birlikte Mümkün Türkiye anlayışını ne kadar kökleştirirsek hedeflerimize o derece hızlı varırız. İş dünyamızın burada sergilediği birlik tablosunu değerli bulduğumu belirtmek istiyorum. Teknolojide yaşanan değişim diğer alanlar gibi çalışma hayatını ve işverenleri yakından ilgilendiriyor. Bilhassa dijitalleşme ve yeşil dönüşümü bir araya getiren ikiz dönüşüm iş gücünü etkiliyor. 

“Ekonomi yönetimine güvenimiz tam”

Gelecek döneme ilişkin yol haritalarımızı belirledik. Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşarak taçlandıracağız. Hedefimize adım adım yürüyoruz. Ekonomide önümüzdeki 5 yıla ait yol haritamızı şekillendirdik. Ekonomi yönetimine ve politikalarına güvenimiz tamdır. Tüm jeopolitik risklere rağmen kararların meyvelerini vermeye başladığını memnuniyetle görüyoruz. Rezervlerimiz güçlendi, yabancı yatırım girişi arttı, kur hareketleri azaldı. Merkez’in toplam rezervi 145,5 milyar doları buldu.

Enflasyon mesajı

Enflasyon meselesinin çözümü için yoğun gayret sarf ediyoruz. Çekirdek ve manşet enflasyonun son aylardaki düşüş eğilimi OVP ile uyumludur. Enflasyondaki etkiler yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir.

Gümrük Birliği’ni güncelleyerek AB ile ticari ilişkilerimizi geliştireceğiz. Hükümetlerimizin alameti farikası olan mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Merkez Bankamızın izlediği politikalarla birlikte finansman maliyetlerinin arttığını görüyoruz. Yatırımı ve ihracatı destekleyici finans imkanları oluşturmanın gayretindeyiz.

Güçlü istihdam vurgusu

Her küresel kriz Türkiye’nin önüne büyüme ve rekabet liginde üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirmektedir. Ülkemizin risk priminin düşmesi ve reel sektörün uzun vadeli finansmana erişiminin çeşitlenmesi bu doğrultuda ümit verici gelişmelerdir. Ekim ayı verilerine göre istihdamın bir önceki yılın aynı dönemine göre 812 bin artışla 32 milyona ulaşmasıdır. İnşallah bunu koruyacak ve daha da geliştireceğiz.”