Dünyanın en çok izlenen dizilerinden Game of Thrones’u (Taht Oyunları) izlemeyen azdır.
Fantastik bir dünyayı ve o dünyadaki krallıkları anlatan yapımın ana teması ‘demir taht’a sahip olmaktı.
8 sezon boyunca bu uğurda ne dostlar düşman ne düşmanlar dost oldu…
Çok izlenen bir dizi olmasını da bu öngörülemez senaryo kurgusu sağladı.
Fantastik dünyadan gelen bu sürprizli senaryonun bir benzerini yakın zamanda yaşadık.
Hem de Sakarya siyasetinde…
Nasıl mı?
Aday belirleme sürecinde her gün, birçok sürpriz isim kulağımıza geldi.
Örneğin;
CHP rahmetli Cevat Ayhan’ın oğlunu büyükşehir belediye başkanlığına aday göstermek istedi.
Ömer Ayhan’a AK Parti’den ya da Yeniden Refah Partisi’nden hatta İyi Parti’den böyle ısrarlı bir teklif yapılsa anlaşılabilir; ama CHP gerçekten marjinal bir çıkış yaptı. Görüşmelerin sonucunda Ömer Ayhan Saadet Partisi’nden Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu.
Başka bir örnek;
Serdivan gibi muhalefetin diğer ilçelere nazaran daha güçlü olduğu bir yer için yine CHP, milliyetçi bir isimle yola çıktı. Dr. Aydoğan Arslan MHP’de ardından İyi Parti’de siyaset yapmış bir isim.
Başka bir örnek daha;
Kapatılan Güneşler Belediyesinin son başkanı, yıllardır AK Parti’nin Adapazarı ve Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği ve Büyükşehir Başkanvekilliğini yapan Necdet Tömekçe ise İYİ Parti’yle anıldı.
Örnekler çoğaltılabilir ama esas konumuz ideolojik zıtlıkların garip bir biçimde önümüze çıkması oldu.
Kırk yıl düşünsem CHP’nin, milli selamet geleneğinden gelme bir isme ya da İyi Partinin, yıllardır Ak Parti’de görev alan bir isme teklif götüreceği aklıma gelmezdi.
Görüyoruz ki bu yerel seçimlerde öncelikli hedef “kazanmak”.
Siyasi partilerin temel unsuru olan ‘fikir birliği’, ‘aynı amaç uğruna verilen mücadele’ler hatta ‘ideolojik felsefe’ rafa kaldırılmış.
Bu, seçmende ne kadar karşılık bulur bilinmez ama 31 Mart gecesi “Game of Thrones Sakarya”nın finali çok sürprizli olursa şaşırmam.