Milli İrade STK’ları İsrail’e tepkisini sürdürüyor

İsrail güçlerinin Filistin’in Gazze kentinde gerçekleştirdiği katliamlar devam ederken dünyanın birçok yerinde bu katliamlara tepkiler yükseliyor. Sakarya Milli İrade STK’ları da AKM önünde bir kez daha bir araya gelerek soykırıma tepki gösterdi.
Pankartlar ve sloganlar eşiğinde gerçekleştirilen basın açıklamasında İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma tepki gösterildi.
Grup adına açıklama yapan Sakarya Merhamet Gönüllüleri Derneğinden Bayram Yılmaz, söylenecek her şeyi söyleyip de hiçbir somut adım atmamanın, Gazze’nin dertlerine derman olmadığını belirtti.
Yılmaz, diplomatik girişimlere, toplantılara, zirvelere, bildirgelere rağmen katliamın devam ettiğini, çocuk ve kadınların açlıktan öldüğünü kaydetti.
Milli İrade STK’ları adına bir konuşma gerçekleştiren Yılmaz’ın okuduğu basın açıklaması ise şu şekilde;
Değerli Basın Mensupları, Sivil Toplum Kuruluşlarınızın Başkan ve Temsilcileri,  Sakarya’nın Duyarlı Halkı;Hepiniz basın açıklamamıza hoş geldiniz, katılımlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ederiz.Değerli dostlar; Direniş ve diriliş ayı Ramazan geldi. Kurumuş ruhların ilahi vahiyle canlandığı Kur’an ayı geldi. Kur’an atmosferinde kendimizi muhasebe ve murakabe etme ayı geldi. Aç ve açıkta olanların halinin daha iyi anlaşıldığı kardeşlik ve dayanışma ayı geldi. Tövbe, istiğfar ve dua ile arınma ayı geldi…Oruç, istek ve arzularımızı tutmanın yanında başkalarının derdiyle dertlenmek ve onların acısını paylaşmaktır aynı zamanda. Oruç, bir vücudun azaları, bir binanın tuğlaları gibi olmaktır. Oruç, bir tarafımıza acı isabet ettiğinde bütün vücut olarak onu hissetmek, geceleri onun acısıyla uykusuz kalmaktır. Çünkü oruç, sadece açlık ve susuzluk değildir.Ramazan sadece pide kuyruğu, iftar, teravih, sahur, mukabele, güzel Kur’an okumak değildir. Ramazan hem içimizdeki hem de dışımızdaki şeytani güçlere karşı direniştir, mücadeledir.  Bu rahmet ayında sabır, namaz ve oruçla Allah’a yöneldiğimiz gibi sözlü ve fiili cihad görevimizle de Allah’a yönelmeliyiz. Siyonist katliama, küresel istikbara karşı “Ramazan Tufanı” başlatmalıyız.Diyanet teşkilatı ve sivil toplum kuruluşları bu Ramazanın ana temasını “Aksa Tufanı” olarak belirlemeli ve öyle ihya etmeli. Destansı bir mücadele ve fedakarlık örneği gösteren Gazze’nin yiğit, soylu, aziz halkından mülhem biz de gücümüz ve imkanlarımız nispetinde “Ramazan Tufanı” başlatmalıyız. Meydanları ve camileri doldurmalı, açlıktan ölen Gazze’nin sesi olmalıyız.  İçimizdeki şeytani dürtüleri, kalbi marazları, vehin hastalığını Ramazan Tufanı ile temizlemeli, arınmalı, takvaya ulaşmalıyız. Büyük şeytan Amerika ve onun gayrı meşru beslemesi olan Siyonist işgalcilere, zorbalara karşı öyle bir Tufan estirmeliyiz ki yeryüzünden fitne kalksın, Dar’ul İslam işgallerden kurtulsun, müminler izzetine kavuşsun. Din yalnızca Allah’ın olsunİftar dualarımızda Gazze’yi hatırlamalı, teravihlerde ellerimiz özellikle Gazze için semaya kalkmalı, sohbet ve vaazlarımızın konusu Gazze olmalı, bu seneki fitre, zekât ve sadakaları Gazze’ye gönderebilmeli velhasıl bu Ramazan Gazze’yle beraber oruç tutmalıyız. Yaklaşık 5 aydır abluka altında zorunlu oruç tutan Gazze’deki Ramazanla bizim Ramazan biraz farklı olacak. Biz zengin iftar sofralarında iftarımızı açarken Gazzeliler ölüm orucuna niyetleniyor olacak enkaza dönmüş evlerinde! Biz, iftar toplarıyla orucumuzu açarken Gazzeliler uçak ve tanklardan atılan bombalar nedeniyle oruçlarını şehadet şerbetiyle açacak! Biz tuz ve hurma ile oruç açmanın faziletini konuşurken, bir lokma yiyecek ekmeği olmayan Gazzeliler hayvan yemi, ot ya da kedi köpek eti ile iftar açmanın fıkhen caiz olup olmadığını soracak!
Merhum Cahit Zarifoğlu’nun “Filistin bir sınav kâğıdı, her mü’min kulun önünde!” dediği noktaya geldik; son zamanlarda… Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” der Ziya Paşa. Söylenecek her şeyi söyleyip de hiçbir somut adım atmamak Gazze’nin dertlerine derman olmuyor. Diplomatik girişimlere, toplantılara, zirvelere, bildirgelere rağmen, Siyonist katliam devam ediyor. Çocuklar, kadınlar, erkekler açlıktan ölüyor.Sözde mangalda kül bırakmayanlar, Kudüs / Gazze edebiyatı yapanlar, iş icraata (yazılıya) gelince boş kâğıt veriyorlar. Hatırlatmak istiyoruz Ruz-i mahşerde de Hakim-i Mutlak olan Rabbimiz amel defterlerimize göre hüküm vermeyecek mi? “Oku şimdi kitabını! Bugün kendini yargılamak üzere kendi nefsin yeter!” (İsra 14) demeyecek mi?“Dışişleri Bakanı ve Ticaret Bakanı’nın farklı zamanlarda yöneltilen sorulara verdikleri cevapta, İsrail’le olan ticari ilişkilerin devam ettiğini belirtmişlerdir. Çelik İhracatçıları Birliği’ne (ÇİB) göre İsrail kullandığı çeliğin yüzde 65’ini Türkiye’deki üretici firmalardan ithal etmektedir. İsrail Tarım Bakanlığına göre İsrail,  sebze meyve ihtiyacının çoğunu Türkiye’den almaktadır.Türkiye İstatistik Kurumu Dış Ticaret İstatistiklerine göre, 2023 yılı başından 2024 yılı Ocak ayı sonuna kadar Türkiye’den İsrail’e yapılan dikenli tel ihracatı ise toplamda 1 milyon 47 bin 94 dolar tutarında oluştu. Siyonist İsrail’in dikenli telleri başta Gazze Şeridi ve Kudüs olmak üzere çeşitli bölgelerde Filistinlilere karşı kullandığı bilinmesine rağmen Türkiye, savaşın başladığı Ekim 2023’te Ocak 2024’te toplam 8 milyon liraya dikenli tel sattı. TÜİK’in yayınladığı rapora göre kamusal ve özel şirketlerin İsrail’e ihracatı devam ediyor. Ulaştırma Bakanı bu yılın Ocak ayı ortasında, Türkiye’den İsrail’e her gün ortalama 8 gemi gittiğini söylemişti.Devlet büyüklerimizden bu iddiaları ortadan kaldıracak açıklamalar ve icraatlar bekliyoruz. Güzel sözlere doydu kulaklarımız, güzel işler görmek istiyor gözlerimiz.  Çünkü toplantılar, diplomatik ataklar, zirveler, zırvalar teröristbaşı  Netenyahu ve siyonist çetesini durdurmaya yetmiyor.Başta ABD ve aveneleri olmak üzere Terörist İsrail’e her türlü silah ve cephane desteği veren İkiyüzlü batının uçaktan yardım adı altında göstermelik şovlar yapması, İsrail zulmünden gözleri kaçırmamalıdır. Gıda kolilerini almak için toplanan kalabalığa ateş açıp kardeşlerimizi şehit eden soykırımcı İsrail’i uluslararası hukuka uyması için zorlamayan her ülkenin yardım adı altında yaptıkları zayıftır, anlamsızdır, ikiyüzlülüktür. İnsanı zorla hasta edip sonra ona ilaç satmaktır.
İnsan kanı ile ticaret yapabilen kapitalist zihniyetin göz boyamalarına aldanmayalım uyanık olalım. Katil İsrail, İşbirlikçisi ABD’nin Gazze’ye liman inşaatı altında ne yapılmak istendiğine dikkat edelim. Değerli Dostlar; Diriliş ve direniş ayı olan Ramazan ayına girdik. Her gün açlık orucundan ölen mazlumların haberleri geliyor. Gazze’de ateşkes umutları sürekli öteleniyor soykırım suçu işlemekten çekinmeyen işgalci İsrail, … Hamas’tan tam teslimiyet istiyor.  Tüm ümmetin onurunu sırtlanmış Mücahit kardeşlerimiz ise belli ki sonu ya şehadet ya da zafer olan iki güzelden birisine ulaşana kadar direnişe devam edecekler. Her birimizi için imtihan olan bu süreçte umut eden, umuduna yatırım yapan ve umudunun bedelini ödeyenler kazanacaktır. Rabbim bizleri kazanan kullarından eylesin. (Amin)Sakarya’nın çok kıymetli ve duyarlı halkı yerel seçimlerin gölgesinde girdiğimiz bu Ramazanı, seçimin büyüsüne, hırsına kapılıp nümayişe kurban etmeyelim. Gazze’yi seçim malzemesi yapma gibi bir gaflete, zillete düşmeyelim. Suni gündemlerle meşgul olurken, ramazanın manevi ikliminden kopmayalım ve can çekişen Gazze’yi unutmayalım. Ramazanı gereği gibi ihya etmek Seçimleri kimin kazandığından çok daha önemlidir. Bu Ramazanda en büyük amacımız mazlumun duasını almak ve ebedi saadeti kazanmak olsun. Bu vesileyle tüm İslam âleminin tefekkür, tezekkür, ibadet, itaat, sabır ve cihad ayı olan Ramazan ayını tebrik eder, Bu mübarek ayın ümmetin uyanışına, dirilişine ve direnişine vesile olmasını dileriz.