Dolar 32,2020
Euro 35,0069
Altın 2.504,53
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sakarya 23°C
Az Bulutlu
Sakarya
23°C
Az Bulutlu
Paz 23°C
Pts 24°C
Sal 27°C
Çar 24°C




Nereden bulunur bu paralar, bu tipler?

Nereden bulunur bu paralar, bu tipler?




24 Mart 2024 11:03
32
A+
A-
Seçimlere bir hafta kala şehirlerin duvarları, üst geçit alınları, apartman cepheleri boy boy afişlerle dolmaya başladı.
Siyasetin sağladığı finansman şeffaflaşmadıkça ve adil denetim mekanizmaları devreye girmedikçe bu döngü galiba hiç değişmeyecek…
Halkın parasından, kamu imkânlarından, çocukların geleceğinden çalarak siyasete finansman sağlayıp sonra da yakaya rozet takmak ne büyük felaket değil mi?
Oysa siyaset finansmanı denetlenebilir bir şeffaflığa kavuşsa,
Harcanan paralar, Kullanılan siyasî propaganda malzemeleri, Reklamlar, Araçlar, Çalıştırılan insanlar ve seçim ofisleri tamamen kayıt altına alınsa, Devletin ilgili kurumları tarafından her aşamada denetlense, Malî kaynaklar sorgulansa, Kayıt dışı ne varsa hesaba çekilse, “Nereden buldun?” sorusu adayların ensesinde bir kılıç gibi dursa, bugün yaşadığımız kalitesizliğin pek çoğunu yaşamıyor olacağız…
Hovardaca yürütülen kampanya paraları nereden?
“Düğün çıkınından” mı?
Çocuğun sünnetinde takılanlardan mı?
Babadan kalan tarladan mı?
Piyangodan mı?
İşte bu soruların cevabını alacağımız sistem lâzım bize…
Aksi hâlde, ekranlardan, şehirlerin duvarlarından, apartman cephelerinden, üst geçit alınlarından haram akmaya devam edecek!..
Seçim kampanya süreçlerde aşağıda tarif edeceğim tiplere çok rastlarsınız.
Bazı insanlarda koku alma yeteneği, ayı, köpek balığı, fil gibi, hayvanlardan çok daha gelişkindir…
Doğruya yanlışa göre değil, kimin kazanacağına göre pozisyon alırlar…
Beyinleriyle burunları arasında bir uyum vardır…
Sürekli havayı koklarlar…
Hakkın doğrunun yanında olmaktansa kazanacağı düşünülenin yanında yer kapmak en belirgin özellikleridir bu tiplerin…
Siyasette bu tipleri çok görürsünüz…
Söz konusu bu tipler tamamen menfaatlerine odaklıdırlar…
Bir ayı insandan 2 bin kat daha iyi koku alırmış…
Ayı bu özellik sayesinde yiyecek bulur, eş bulur, yavrularını bulur…
Koku alma yeteneği sayesinde kutup ayısı 30 kilometre uzaktan fok balığı bulur yermiş…
Köpek balığının kan kokusunu çok uzaklardan alırmış…
Filler, sahip oldukları hortumları sayesinde 15-20 km. uzaklıktaki suyun bile kokusunu alabiliyorlarmış….
Bu tipler….
Ortada bir yağma söz konusuysa “Bize de bir şey düşer” duygusu onlar için en önemli motivasyon aracıdır… Geçmişten bugüne taşıdıkları ideolojik kimlikler, göğse takılmış ve beş para etmez gazoz kapağı gibidir….Güç, para ve makam karşısında iki büklüm olmak için nasıl bir karakter veya karaktersizlik gerekir? Bunlar onu iyi bilir.Şunu hiç düşünmezler..
“Kazansan, Yesen, Aksırsan tıksırsan, İstediğin makama otursan, Veya o makama oturacak olanı yağlı dillerinle yalasan ne olacak? Hepsinin bir sonu yok mu?Ya ilke, Ya ideal, Ya hak, Ya helal-haram duygusu, Ya namus ya izzet, ya şeref”?
Hırsıza yolsuza yataklık etme uğruna, feda edilen değerlerin hiç mi kıymeti yok?
Köpek balığının kan kokusu aldığı gibi, menfaat kokusunu çok uzaklardan içine çekip koştura koştura pozisyon alanlarla dolu değil mi etraf?
Paranın ve makamın kokusunu, filin su kaynağının kokusunu almasından çok daha önce alan “karakter oyuncularımız” yok mu?
Menfaatin kokusunu çok iyi alan dünyalık düşkünleri yüzünden hep kötüler kazanıyor…
“Yaptım ama sor bir hele niye yaptım” diye küçülerek günahına ortak arayan her karakterler değil mi? Bunlar.
Bunların içinde en iğrenç olanlar ise, içine düştükleri pisliği, ideolojik gerekçelerle izaha kalkanlardır…
“Herkes biliyor zarların hileli olduğunu / herkes parmaklarını çapraz yapıp yuvarlarken/ herkes biliyor savaşın bittiğini/ herkes biliyor iyi adamların kaybettiğini/ herkes biliyor dövüşün hileli olduğunu/ fakirler fakir kalır zenginler zenginleşir/ hep böyle gider herkes biliyor…”
Leonard Cohen şiirinde de dediği gibi…

Taraklı Medya Editörü
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.