Dolar 32,2897
Euro 35,1008
Altın 2.477,19
BİST 10.449,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sakarya 24°C
Az Bulutlu
Sakarya
24°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 25°C
Sal 26°C




Yunuslara kim dur diyecek

Yunuslara kim dur diyecek




22 Nisan 2024 08:03
69
A+
A-
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu Madde 1” Polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur. Halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini temin eder.
Yardım isteyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve ilgili mevzuatın kendisine verdiği vazifeleri yapar.” Der.
Polis Devleti tanımını yapalım.
Polis devleti kavramı, bazen hükümetin güvenlik ve kamu düzenini sağlamak amacıyla polis gücünü kullanmasının gerekliliği nedeniyle savunulabilirken, genellikle hükümetin aşırı güç kullanımı, keyfi gözaltılar, ifade özgürlüğünün sınırlanması, vatandaşların gizliliğine karşı ihlaller ve hukukun üstünlüğüne saygısızlık gibi olumsuz durumları ifade etmek için kullanılır.
Polis devletlerinde, hükümet genellikle halkın ve muhaliflerin faaliyetlerini yakından takip eder, sansür uygular, toplantı ve gösteri hakkını kısıtlar ve bireylerin özel hayatlarına müdahale edebilir. Bu tür bir yönetim tarzı demokratik prensiplere ve insan haklarına aykırı olabilir ve bireylerin özgürlüklerini kısıtlayabilir.
Polis devleti terimi, hükümetin ve polis teşkilatının yetkilerini kötüye kullanarak bireylerin özgürlüklerini ihlal ettiği durumları eleştirmek amacıyla kullanılmaktadır.
Hukuk Devleti tanımını yapalım
Hukuk devleti ise, kimin ne zaman neyi nasıl yapacağını belirleyen, bu kuralları denetleyen ve sorumlulukları ön planda tutan bir yönetim biçimidir. Hukuk devletinde, devletin de suç işlemesi halinde bile yargı yolunun açık olması esastır. Bireylerin ve kurumların görevleri ve yetkileri kanunlarla sıkı bir şekilde tanımlanmıştır ve bunları nasıl kullanacakları da yine kanunlarla düzenlenir. Herhangi bir pozisyonda olan kişinin, hangi görevde olursa olsun, herkesin uyması gereken temel prensip kanundur.
Hukuk devleti, birey ile devletin karşılıklı sorumluluklarını vurgular. Bu anlayış toplumun içinde de geçerlidir. Bu nedenle, bireylerin ve kurumların dile getirdikleri görüşler değil, hukukun belirlediği kurallar önem kazanır. Hukuk devleti, adil ve eşitlikçi bir yönetim biçimini ifade ederken, polis devleti ise keyfiyet ve otoriterliği sembolize eder.
Gelelim 20.04.2024 tarihinde benim de yaşamış olduğum bir Polis Devleti olayına.
Sakarya’da inşaat, yapı ve nalbur işi yapan, işyerinde en az altmış kişiye iş veren iş insanı M.B işyerinden akşam üzeri paydos edip yeğeniyle beraber şahsi aracıyla, Umre gidecek abisini işyerinin yakınındaki kahvede ziyaret için yola çıkar. İşyerine 1 km uzaklıktaki abisinin olduğu kahvenin yakınına arabasını park edip araçtan inerken aracın önünde yanında iki motorlu polis durur. Polis memurları GBT kontrolü ve araç araması yapacaklarını söyleyerek araçtakilerden kimlik isterler. İş insanı M.B kimliğinin yanında olmadığını, evinin çok yakın olduğunu, isterseniz eşime telefon edeyim getirsin der. Bu beyan üzerine sen nasıl kimlik taşımazsın bir de esnaf, iş insanı olduğunu söylüyorsun diyerek alaycı söylemlerle üst arama işlemine devam ederler. İş insanının yanında olan yeğeni F.B üslubunuzu düzeltin karşınızda vatan haini yok saygın bir iş insanı var, görmüyor musunuz aracımızın plakası 54 der. Görevli memurlardan biri gencin boğazına sarılarak ne biçim konuşuyorsun ulan diye tartaklamaya başlıyor. Yeğeninin tartaklandığını gören iş insanı M.B tartaklama olayına bunu yapmaya hakkınız yok iki kez üst araması yaptınız hala bana arkanı dön ellerini araca yasla arama yapacağım diyerek terörist muamelesi yapamazsınız diyor.
Umre ziyaretine gidecek iş insanı M.B abisi G.B hayırlı yolculuklar demek için kahvehanede ziyaret edenlerin içinde ben de varım. Olayı görüp olay yerine gidenlerin hepsi semtin esnafı bende gazeteci. Olayı sakinleştirmeye çalışıyoruz güya. Olay başlarken iki vatandaş, 4 memur varken az sonra 20’nin üzerinde motor, 4 tane doblo araç 1 transporter minibüs 50-60’ın üzerinde polis memuru bir anda olay yerinde. Görenlerde diyor ki iç savaş mı çıktı? Ağzını açıp durun ne oluyor diyene memurlar tarafından fiziki müdahale yapılıyor hele bir tanesi var ki önüne gelene copla müdahale ediyor. İş insanı M.B saydım tam yedi memur yere yatırıp sırtına dizleri iler basıp ters kelepçe vurdular. F.B’e yat yere yat yere diye bağırıyorlar F.B ellerini arkaya uzatıp beni böyle kelepçele yere yatırma demesine rağmen 50’li polisin olduğu yerde, kolundan tuttukları insana biber gazı sıkarak yere yatırıp ters kelepçe vurdular. Vatandaşlar sakinleşiyor fakat görevli arkadaşlar bir türlü durmuyor. Memur arkadaşların ellerinden gelse yoldan geçen vatandaşı bile ters kelepçeyle tutuklayacaklar. Bir ara korktum şimdi polisler polisleri tutuklayacak diye. Olay yerinde herkese suçlu muamelesi yapmak şerefli Türk polisine yakışmadı.
Basın mensubu olarak Polis memurlarının davranışlarının hepsini kayıt altına alabilirdim. Devletime ve Güvenlik kuvvetlerine olan saygımdan, üç beş kendini bilmez ağzında sakız elinde cop, tüm insanla diş sıkarak alın bunu, alın bunu, bunuda alın, bunuda alın, diyen o üniformaya yakışmayan insanları görüntülemek istemedim.
Son zamanlarda bu tür olaylar ve şikayetler çoğaldığı görülmektedir. Görevli memur arkadaşlar çok tuhaf bir şekilde vatandaşı tahrik ederek kendilerine ters cevap vermeye ve görev başındaki memura mukavemetten işlem yapmaya çalışır gibi davranarak sonunda da orantısız güç kullanmaktadırlar. Bu olaylardan dolayı tanıdığım pek çok kişi yunus diye anılan memurları polis olarak görmemekte ve polislere karşı kinlenmekte.
Hatta O.S adlı yüzme kulübü;
Bilgilendirme
“Yüzme okulumuz, Yunus polis memuru olan velilerin çocuklarının kaydını almamaktadır.”
Diye yazı bile asmışlar.
Bence Emniyetten bir yetkili bu iş yerini ziyaret ederek memurlarının bu utanılacak yazıyı yazdırma nedenini ve nedenlerini ortadan kaldırmalılar.
Bu konunun çözümü ve vatandaşların devletine düşman olmaması için acilen bu yunus birimlerine davranış eğitimi verilmesi ve sıkı denetime alınması gerektiği kanaatindeyim.
Birileri olayı anlatsaydı abartıyorsun hadi oradan derdim.
Gelelim olayı neden bu kadar ayrıntılı anlattım.
Bu olayla ilgili göz altına alınanların hepsi gece serbest bırakıldı.
Araç teslim edildi.
Vatandaşlarda ve araçta hiçbir suç unsuru yoksa, olay yerinde herkes polise yardımcı olmaya çalışırken göz altına alınan esnafın da bir sucu yoksa onca motorun, aracın, memurun orada ne işi vardı?
Biz Polis Devleti mi yoksa Hukuk Devleti miyiz?
Sahi biz neyiz?

Taraklı Medya Editörü
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.