Adapazarı HEM’de hem hayatlarını hem tuvallerini renkleniriyorlar

MEDYABAR.COM // DİLA KUVAT VE EMİRHAN AĞSAKALLI’NIN PROGRAMI…Halk eğitim merkezleri her şehirde olduğu gibi Sakarya’da da bir çok kursiyere imkanlar sunuyor. Adapazarı Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ise birbirinden farklı kurs içerikleriyle kursiyerler hem verimli vakit geçiriyor, hem meslek sahibi oluyor.
Çoğu kişi tarafından tercih edilen, kursiyerlein keyifle vakit geçirdiği kurslar arasında yer alan yağlı boya kursu; kursiyerlerin hayal güçleri ve el yetenekleriyle harmanlanınca ortaya sanat eserleri çıkartan kurslar arasında yer alıyor.
“Gelen bir pişman, gelmeyen bin pişman”Yaklaşık 15 yıldır Adapazarı Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak görev yapan Halil İbrahim Altuğ, 27 senedir resim üzerine çalıştığını belirtti. Altuğ ablası ve eşinin de resim öğretmeni olduğunu vurgulayarak, ailece resim sanatıyla uğraştıklarını söyledi. 2009 yılına Adapazarı HEM’e atandığını ve o zamandan beri de bir çok öğrenci yetiştirdiğini belirten Altuğ, “Eğitim verdiğim kursiyerlerimden meslektaşlarım olanlar da oldu, Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazananlar da oldu. Şu anda da öğretmenlik yapan öğrencilerim var” dedi.
Altuğ verdiği kurslar hakkında bilgiler vererek şu ifadeleri ekledi:
Kursiyerlerimizle o kadar fazla vakit geçiriyor, öyle bir bağ oluşturuyoruz ki artık ailece görüştüğümüz kursiyerlerimiz de var. Her ne kadar öğrenci-öğretmen gibi de gözüksek artık her konuda birbirimizi gerçekten arar hale geldik. Birbirimize her şeyi danışır hale geldik, çok geniş bir çevreye sahip olduk. Gelen bir pişman, gelmeyen in pişman oluyor. Özellikle Adapazarı, Sakarya halkını kurslarımıza mutlaka bekleriz. Halk Eğitim Merkezleri’nde her ne kursu olursa olsun öğrenmenin yaşı yoktur, herkesi bekliyoruz. Buradaki kurslarımızın tedavi anlamında, terapi anlamında, psikolojik anlamda da gerçekten daha iyi olduklarını görüyoruz.2 yıldır Halk Eğitim Kursları’na katıldığını belirten kursiyer Nilgün Dönmez, kursa başladığı süreci ve yaptığı çalışmalarını anlattı. Kurs hocası Altuğ, kursiyerleri öncelikle kara kalemle başlattıklarını belirterek süreçle ilgili bilgiler verdi:
Kara kalem çalışmalarıyla öğrencilerimi resme ve çizime alıştırdıktan sonra daha kolay yağlı boyalarla, basit resimlerle başlıyoruz. Öğrencinin ilerleyiş durumuna göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”Kızımın teşfikiyle başladım, şimdi vazgeçemiyorum”Kursiyer Dönmez, kızının teşfikiyle hobi amaçlı başladığı kurs için; “Evimizdeki herkes yeteneklidir ama bende pek yetenek yoktu. Hocam sayesinde buralara geldim. Kızım iyiki başlamam için ısrar etmiş, başladım şimdi vazgeçemiyorum” ifadelerini kullanarak yaptığı çalışmalardan çok keyif aldığını vurguladı. Kurs içerisindeki dostlukların da keyif verici olduğuna değinen Dönmez, “Hepimiz burada çok güzel bir aile olduk” dedi.
“Halil Hoca sayeside keşfedildik”Yaklaşık 4-5 yıl önce İstanbul’dn Sakarya’ya taşındığını belirten kursiyer Rafet Tünal, emekli olmadan önce de böyle hobileri olduğunu belirterek; “Bu tarz çalışmalarım zaten vardı ama Allah razı olsun Halil Hocam tarafından biraz daha keşfedildik” şeklinde konuşarak yaptığı çalışmalardan bahsetti.
Altuğ: Kursumuzun en genci sizsiniz, üniversitenin de en genci siz olun diyorumAltuğ’un “Sınıfın en yaş almış ve en azimli kursiyerlerinden” diyerek tanıttığı kursiyer Gülcihan Sağlam, kızının portresini çizdiğini belirtti. Sağlam, “İstanbul’da yaşıyorum, buraya kızıma kalmaya geldim ve boş durmak istemeyerek de Halil Hoca’mızın kursuna başladım. Şu anda da kızımın portresini çiziyorum, ona hediye edeceğim. Burada misafirim” ifadelerini kullandı.
Daha önce de yağlı boya kurslarına gittiğini vurgulayan Sağlam, daha önce de portre çalışması yapmayı denediğini söyledi. Kurs hocası Altuğ da kursiyerinin çalışmalarını çok beğendiğini vurgulayarak, Gülcihan Hanım’la güzel sanatlara bile girmeyi hedeflediklerini belirtti. Altuğ, “Gülcihan Hanım’a kursiyerlerimizin en genci sizsiniz, üniversitenin de en genci siz olun diyorum” dedi.
“İlk defa böyle bir mutluluk duyuyorum”Yağlı boya kursunda yeni olduğunu belirten 23 yaşındaki Emre Başlı, karakalemden başladığını ve şuanda da ikinci çalışmasını yürüttüğünü belirterek, “Karakalem birazcık yetenek isteyen bir şey. Aslında en büyük hayallerimden birisi daha çok sanatla uğraşmaktı. Yağlı boyadan sonra müzik, enstrüman da düşünüyorum” dedi.
Üniversiteden daha yeni mezun olduğunu dile getiren Başlı, kendisiyle ilgili ilk defa böyle bir mutluluk duyduğunu belirterek; “İlk defa yapabildiğimi öğrendim. Bu bizim için çok önemli” dedi. Başlı, “Muhasabe ve finansman bölümünden mezun oldum. Resime zaten merağım vardı şuanda da resimle uğraşmaktan çok memnunum” diyerek sanatı daha çok hobi olarak gördüğünü söyledi.
“Burası başka bir dünya”Yağlı boya kursunda 3.senesi olduğunu belirten 53 yaşındaki İlknur Altan, en son lisedeyken yağlı boya yaptığını belirterek; “30 sene kadar ara verdim” dedi. Altan liseden beri eline hiç fırça almadığını belirterek, “Bir gün aklıma esti, arkamı dönüp baktığım zaman ‘Kendim için ne yapmışım?’ dedim. Baktım ki hiçbir şey yapmamışım, hep başkaları için çabalamışım. Bugün kendim için bir şey yapacağım, dedim ve bu kursa başladım” ifadelerini kullandı.
“Hanımlar psikolağa gitmesin, resme gelsinler”Altan, “Burası başka bir dünya” diyerek şunları ekledi:
Ailemizden çok arkadaşlarımızı görüyoruz. Burada ayrı bir aile olduk. Yeri geliyor kursa sırf birbirimizi görmek için bile geliyoruz, sohbet için bile geliyoruz. Ben size bir şey söyliyim mi? Hanımlar psikolağa gitmesin, resme gelsinler. Burası kafa dağıtmak için çok relax bir ortam.Kendi çalışmaları hariç diğer kursiyerlerin çalışmalarına da katkı sağlayan Altan en büyük desteği eşinden aldığını vurgulayarak, “Eşim engelli, aslında bana ihtiyacı var ve buna rağmen bana o kadar destek oluyor, fikirler veriyor ki bu güzel çalışmaları ona borçluyum. Eşimi çok seviyorum” dedi.
“Emekliliğin tadını böyle kurslarla çıkarıyorum”Halil Hoca’yla 2015 yılında tanıştığını fakat ara verdiğini belirten kursiyer Nurcan Özpınar, bu yıl yeniden yağlı boya yapmaya başladığını belirtti. Özpınar, “Hocamın desteğiyle gayet güzel ilerliyoruz” ifadelerini kullanarak yaptığı çalışmalarını anlattı. Emekli olmadan önce sürücü kurslarında çalıştığını ifade eden Özpınar, yaşadığı bazı sıkıntılar sonucu iş hayatından uzaklaşmak zorunda kaldığını belirterek; “İnanın emekli olmayı hiç düşünmüyordum. İş hayatına böyle bir ara verince de ev ortamına alışmış oldum. Dolayısıyla onu da bu tür hobilerle doldurmaya çalışıyorum” dedi. Özpınar, emekliliğin keyfini bu şekilde sürdüğünü dile getirdi.
“Yağlı boya yaparken sıkıntılarımı unutuyorum”Yağlı boya kursuna da, yapmış olduğu çalışmaya da yeni başladığını vurgulayan kursiyer Yasemin Gebeşoğlu, “Normalde ev hanımıyım ama 20 yıldır halk eğitim kurslarına geliyorum” diyerek 20 yıl içerisinde katıldığı kurslardan söz etti. Yeni şeyler öğrenmeyi çok sevdiğini dile getiren Gebeşoğlu, en çok resim yapmayı sevdiğini söyledi. Gebeşoğlu yağlı boya yaparken dinlendiğini belirterek, “Sıkıntılarımı dertlerimi unutuyorum. Arkadaş ortamımız çok iyi, sağolsun hocamız çok iyi” dedi.
“Deşarj olmak, yeni arkadaşlar edinmek için yağlı boya kursuna başladım”Normalde inşaat mühendisi olduğunu söyleyen kursiyer Eda Çakır, yağlı boya kursuna hobi olarak geldiğini belirtti. Şu anda çalışmadığını ifade eden Çakır, işe başlamadan önce kendisini yağlı boya kursuna gelerek deşarj ettiğini dile getirdi. Çakır, “Yeni evlendim, evlenince de işime biraz ara vererek hobilerle ilerlemeye karar verdim, kendime yöneldim. Farklılık olsun istedim, evde oturmaktansa buraya gelip arkadaş edinmek istedim. Evimde bir tabloluk alan boş, oraya kendi emeğimle yaptığım bir tabloyu asmak istedim” şeklinde konuştu.
Daha önce hiçbir halk eğitim kursuna katılmadığını dile getiren Çakır, eylül ayında yağlı boya kursuna başladığını belirterek; “Uzun süre kara kalem çalışması yaptım, aslında hocanm karakalemle devam etmemi istiyordu ama ben evimin bir köşesine kendi yaptığım çalışmayı asmak istediğim için yağlı boyaya geçmeyi tercih ettim. Belki sonra tekrar kara kaleme dönebilirim” dedi.
“Burası benim ikinci evim oldu”Ankara’dan Sakarya’ya yeni taşındığını söyleyen kursiyer Bahar Turgut Çalık, “Eşimin işi nedeniyle buradayız. Hem kursiyer olarak yeniyim, hem de şehir olarak yeniyim” ifadelerini kullandı. Çalık, “Halk eğitim kursuna yazın pilates kursuyla başlamıştım. Tesadüfen yağlı boya kursuyla tanıştım. İyiki de tanışmışım. Burası artık benim ikinci evim gibi oldu” dedi.
“En büyük hayalim Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazanmak”Akyazılı kursiyer Melike Sezer, arkadaşı vasıtasıyla Halil Hoca’yla tanıştığını belirterek her gün yağlı boya kursuna katılmak için Akyazı’dan gidip geldiğini vurgulayarak; “Çocukluktan beri resme karşı çok büyük bir ilgim var. Çocuklarımı üniversiteye gönderince ben de kendime vakit ayırmaya karar verdim. İlknur Hanım’ın da dediğin gibi kendime zaman ayırma vaktimin geldiğini düşündüm” dedi.
Sezer, yaptığı kara kalem çalışmalarından bahsederek en büyük hayalinin okumak olduğunu dile getirerek; “Hocamın da desteğiyle bu sene güzel sanatlara girmeyi çok isterim” dedi.