Araştırmanın Detayları ve BulgularıProfesör Hayes liderliğindeki ekip, anneden çocuğa geçen mitokondriyal DNA üzerinde yapılan 1,217 örneklik geniş çaplı bir analiz gerçekleştirdi. Bu DNA örnekleri, Güney Afrika’da yaşayan insanlardan toplandı.
Profesör Hayes, insanlığın yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’da ortaya çıktığının uzun süredir kabul edildiğini, ancak insanların tam olarak nereden geldiğinin bu çalışmaya kadar bilinmediğini belirtti.
Ekip, günümüzde yaşayan insanların en eski bilinen maternal hattını haritalayarak, insanların “anavatanının” Namibya’dan başlayıp Botsvana üzerinden Zimbabve’ye kadar uzandığını tespit etti.
Araştırmacılar, daha sonra jeolojik, arkeolojik ve fosil kanıtları kullanarak insanların yaşamak için uygun olabilecek alanları daha da daraltmaya çalıştı.
Keşfedilen Anavatan ve Yaşam AlanıBulgular, bölgede bir zamanlar Afrika’nın en büyük göl sistemine ev sahipliği yaptığı ve yaklaşık 200.000 yıl önce büyük bir sulak alana dönüştüğü ortaya çıktı.
Profesör Hayes, bölgenin çok verimli olduğunu ve modern insanlar ile yaban hayatı için uygun bir habitat sağladığını açıkladı. Araştırmaya göre, Zambezi Nehri’nin güneyindeki bu göl, atalarımızı 70.000 yıl boyunca desteklemiş olabilir.
Eleştiriler ve ŞüphelerNature dergisinde yayınlanan çalışma sonrasında diğer bilim insanlarından şüpheler geldi. Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Chris Stringer, modern genetik dağılımları kullanarak 200.000 yıl önceki ataların tam olarak nerede yaşadığını belirlemenin, özellikle Afrika gibi büyük ve karmaşık bir kıta için riskli olduğunu belirtti.
Stringer, bu tür çalışmaların, diğer veriler göz önünde bulundurulduğunda, kökenlerimizin tam kompleksitesini yakalayamayacağını ifade etti.
Pennsylvania Üniversitesi’nden genetikçi Sarah Tishkoff ise, modern popülasyonlardaki varyasyon modellerine dayanarak modern insanların Afrika’daki coğrafi kökeni hakkında çıkarım yapmanın mümkün olmadığını, çünkü insanların uzun mesafeler boyunca göç ettiğini savundu.
Tishkoff, insanların son 80.000 yıl içinde Afrika’dan dünya geneline ve tarih boyunca Afrika içinde göç ettiğini ekledi.
Bu iddialar, insanlık tarihine dair anlayışımızı derinleştirme potansiyeline sahip olsa da, bilim dünyasında halen tartışmalara yol açmaktadır ve daha fazla araştırma gerektirmektedir.